Herkes İçin Peygamber Efendimiz'in Hayatı
64 Ahmed Cevdet Paşa Güneş batınca Peygamber Efendimiz Hazretleri Kusvâ adlı devesine bindi ve Üsâme radıyallâhü anh Hazretleri’ni terkisine aldı. Arafat’tan hareket buyurdu ve vakârla Müzdelife’ye ulaş- tı. Akşam namazı kılınmamış, yatsı vakti ise girmiş olduğundan Resûl-i Ekrem önce akşam namazını ve arkasından yatsı nama- zını kıldı. Ertesi sabah erkenden sabah namazını kıldıktan sonra yine devesine bindi. Bu kere terkisine Fadl bin Abbâs’ı aldı ve Minâ’ya geldi. Haccın farzlarını tamamladı ve kurban kesip tıraş oldu. Kesilen saçlarını ashâb-ı kirâmına hatıra olmak üzere birer ikişer dağıttı. O esnâda: “Ey insanlar! Haccın nasıl yapılacağını, ahkâmını benden öğ- reniniz. Bilmem ama belki bundan sonra benimle burada görü- şemezsiniz” dedi. Minâ’da okuduğu hutbesinde ümmetine hitâben: “Her birinizin kanı ve malı diğerine haramdır. Kıyâmet gü- nünde Rabbinizin huzûruna geleceksiniz. O da amellerinizden soracak ve amellerinize göre karşılık verecektir. Sakın benden sonra kâfirler gibi bölük bölük olup da birbirinizin boynunu vur- mayasınız. Ey insanlar! Teblîğ ettim mi?” diye sordu. Hazır olanların: “Evet” demeleriyle Resûl-i Ekrem de: “Şâhid ol Yâ Rab” dedikten sonra: “Burada bulunanlar bulunmayanlara teblîğ eylesin” buyurdu ve sevgili ümmetiyle vedâ etti. Sonra Mekke’ye geldi, vedâ tavâfı yaptı ve Hac tamam oldu. Sonra Medine’ye döndü. O esnâda Peygamber Efendimiz Hazretleri’nin oğlu Hazret-i İbrâhîm dün- yadan irtihâl etti ve Resûlullah Efendimiz’i mahzûn etti. Resûl-i Ekrem onun hakkında: “Eğer sağ olsa peygamber olması lâzım gelirdi. Sizin Pey- gamberinizden sonra Peygamber yoktur” dedi. Resûl-i Ekrem’in Fâtımatü’z-Zehrâ radıyallâhü teâlâ anhâ Hazretleri’nden başka evlâdı kalmadı. Onun oğulları Hasan ve Hüseyin radıyallâhü
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=