Herkes İçin Peygamber Efendimiz'in Hayatı

62 Ahmed Cevdet Paşa ve topluluk kalmadı. İnsanlar artık uzak yakın her taraftan bö- lük bölük gelip iman etmeye başladı. Yardım ve zaferlere dâir (İzâcâe nasrullâhi ve’l-fethu) sûresi nâzil oldu. Meâli şöyledir: “Allahü Teala’nın yardımı ve fetih geldiği gibi insanları alay alay, cemaat cemaat Allah’ın dinine girerlerken gördüğün va- kit, artık Rabbine hamd ederek tesbihde bulun ve mağfireti dile. Muhakkak ki o bir Tevvâb (tevbeleri çok kabul edici)dir.” Bu sure Peygamber Efendimiz Hazretleri’nin ömrünün az kal- mış olduğuna işâretti. Zîrâ onun Peygamber olarak gönderilme- sindeki hikmet İslâm dinini tesîs etmek, kurmaktı. Bir de “İnsan- ların bölük bölük İslâm’a girdiğini gördüğün vakit tesbîh ve istiğfâr et” demekten “Artık âhiret seferine hâzır ol” mânâsı anlaşılır. Peygamber Efendimizin Vedâ Haccı Hicretin onuncu senesi Peygamber Efendimiz Aleyhissela- mın hac niyetiyle Mekke-i Mükerreme’ye gideceği insanlara îlân olundu. İnsanlar da o Peygamber Efendimiz ile birlikte haccet- mek üzere bölük bölük Medine-i Münevvere’ye gelip toplanma- ya başladılar. Zilhicce ayına beş gün kala Resûl-i Ekrem (s.a.v.) öğle namazını kıldıktan sonra ehl-i beyti ve ashâb-ı kirâmı ile Medine’den çıkıp Zü’l-Huleyfe’ye vardı. Gece orada kaldı. Ertesi gün ihrâma girdi ve öğle namazını kıldı. Sonra oradan kalkıp kırk bin hacıyla Mekke-i Mükerreme’ye hareket buyurdu. Zilhiccenin dördünde Pazar günü sabahleyin büyük bir hac kâfilesiyle Mekke’ye vardı ve Benî Şeybe kapısından Harem-i Şerîf’e girdi. Beyt-i Şerîf’i görünce: “Yâ Rab, sen bu beytin şeref, şân ve heybetini artır” dedi. Beytul- lahı tavâf ettikten sonra Safâ üzerine çıktı. Cenâb-ı Hüdâ’ya hamd ve senâ, niyâz ve duâ ettikten sonra Merve’ye indi ve sa‘y etti. Hac mevsimi Mart içinde, gündüz ile gecenin denk olduğu zaman idi. Cuma günü arefe idi. Peygamber Efendimiz, yüz bin