Herkes İçin Peygamber Efendimiz'in Hayatı
46 Ahmed Cevdet Paşa da yumuşaklıkla muâmele eylerdi. Yumuşak huylu, mütevâzı idi ve bütün insanî üstünlükler kendinde toplanmıştı. Bununla beraber tam manasıyla ağırbaşlı ve heybetli idi. Meclisine girenler faydalanıp ferahlardı. Onu bilmeyen bir kimse ansızın görse kendisini heybet kaplardı. Hâsılı, ahlâkı güzel ve huyları mükemmeldi. Mübârek ve mesûd varlığının benzeri yoktu. Kureyş müşrikleri ile bir sulh yapılıp da iki taraf halkı birbi- riyle serbestçe görüşmüş olsalar bütün müşrikler İslâm dininin güzellikleri ve Resûl-i Ekrem’in mûcizelerini görüp öğrenebi- lirlerdi. Hâsılı İslâmiyet’in Arabistan’da kolaylıkla yayılması için bir sulha ihtiyâç vardı. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Hazretleri hicretin altıncı sene- si Zilkâde ayı başında bin beş yüz kadar ashâb-ı kirâmıyla Medine’den çıkıp Mekke’ye hareket buyurdu. Niyetlerinin muharebe olmayıp sırf umre, yani sa‘y ve tavâf ile Kâbe-i Muazzama’yı ziyaretten ibâret olduğunu gös- termek üzere harp âletlerini almadılar. Ashâb-ı Kirâm sade- ce yolcu silâhı olan birer kılıç taktı. Medinelilerin mîkâtı olan Zülhuleyfe’de ihrâma girdiler ve yetmiş kadar deveye kurbanlık nişânı vurdular. Fakat Kureyşliler, Resûl-i Ekremin Medine’den çıktığını haber alınca toplandılar ve cenge hazırlandılar. Ashâb-ı kirâm Hudeybiye’nin sonunda suyu çekilmiş bir kuyu başına indi. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Ebû Süfyân ve di- ğer Kureyş reisleriyle görüşüp maksatlarının sırf tavâf ve Beytullah’ı ziyaret olduğunu onlara bildirmek üzere Hazret-i Osman’ı gönderdi. Kureyş reisleri sulha râzı oldular ve bunun için meşhûr hatip Süheyl bin Amr’ı gönderdiler. Süheyl bin Amr gelip Resûl-i Ekrem ile görüştü. Sulh mad- delerine karar verildi ve Hazret-i Ali sulh maddelerini yazdı.
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=