Herkes İçin Peygamber Efendimiz'in Hayatı

28 Ahmed Cevdet Paşa Resûl-i Ekrem Kubâ’ya geldiğinde Ensâr hep gelip Medine-i Münevvere’ye teşrifini tebrîk eylediler. Hazret-i Ali kerramallâhü vecheh Resûl-i Ekrem’den üç gün sonra kendisine bırakılmış olan emânetleri sahiplerine teslîm edip Mekke’den çıkmıştı. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Kubâ’da iken o da geldi. Resûl-i Ekrem Efendimiz bir Cuma günü devesine bindi ve yüz Müslüman ile Kubâ’dan kalktı ve Medine’ye doğru yola çıktı. Yolda sol taraftaki Sâlimoğulları yurdunda Rânûna deni- len vâdinin üst tarafına indi ve orada bir hutbe okuyup Cuma namazı kıldı. Peygamber Efendimiz Hazretleri’nin ilk kıldığı Cuma namazı budur. Resûl-i Ekrem Aleyhisselam Rânûnâ’da Cuma namazı- nı kıldırdıktan sonra devesine bindi ve Medine şehrine doğ- ru hareket etti. Medîne’de Ebû Eyyûb Ensârî radıyallâhü anh Hazretleri’nin evini şereflendirdi. Peygamber Efendimiz Hazretleri’nin gelişiyle Medine şeh- ri şereflendi ve mesut oldu, nur ile doldu. Vatanlarından ayrı düşüp de gönülleri mahzûn olan Muhâcirlere taze can geldi. Ensârın yani Medineli Müslümanların da yüzü güldü. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Mâlik bin Neccâr’ın evi önündeki boş arsayı satın aldı. Sonra kerpiç kestirdi ve kereste tedârik ettirdi. O arsada bir mescid-i şerîf ve bir tarafında ken- dileri için odalar yapmaya başladılar. Sonraları vakit vakit bazı binalar ilave olunarak bugünkü haline gelen Mescid-i Nebevî işte bu câmi-i şerîftir. Bu câmi yapılırken Resûlüllah (s.a.v.), Ashâb-ı kirâmı ile be- raber bizzat çalışırlar ve elleriyle kerpiç taşırlardı. Mescid-i Nebevî ile yanındaki odaların yapılması bitirildikten sonra Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Ebû Eyyûb Ensârî’nin evinden hâne-i saâdetine; evlerine taşındı. O sırada Peygamber Efendimiz’in hicreti üzerinden sekiz ay geçmişti.